SAVAŞ FATİHİ – FATİH ÜREK

Buluşma yerimize geldiğimde Fatih Ürek kendisine bakılan falı büyük bir dikkatle dinliyordu. Tepede ısıtan bir yaz güneşi, masmavi bir gökyüzü, etrafta cıvıladayan kuşlar ve Fatih Ürek’in yüzünde kocaman bir gülümseme varken… böylesine pamuk şekeri bir günde ölüm temalı sorularımı nasıl soracağımı şaşırdım bir an için. Mehmet Turgut’un röportaj için çektiği fotoğraflarının son halini görmesi havaya girmesine yetti. “Normalde naif, yumuşak mizaçlı bir insanım ya, böyle bir çekim yaptık bu sefer, burada “ölüm”ü temsil ediyorum” dedi. Sorduğum bütün sorulara cevapları çok netti. Şov dünyasının yıldızı oluşundan olsa gerek, kendi cenazesini hayal edip etmediğini sorduğumda utangaç ama muzip bir bakış yerleşti yüzüne. Karşımdaki insan Fatih Ürek gibi enerjik ve pozitif bir insan olunca, ölüm hakkında bile iyimser olunabilirmiş hissiyle ayrıldım yanından. Lafa dalınca bu günlerde çıkardığı 3 parçalık single’ı neredeyse sormayı unutuyordum. “Alırım Aklını” ile bu yaz yine dans ettirecek olan Türkiye’nin sansasyonlu şov adamından ölüm üzerine inciler…

Yaşamda herkesin bir görevi olduğuna inanıyor musunuz?

Kesinliklike.

Sizin göreviniz ne?

Benim görevim pozitif enerji ve mutluluk vermek, sahnede yaptığım şovlarla, dansımla, insanlarla olan ilişkilerimle bunu çok iyi sağladığımı düşünüyorum.

Ölümü sık sık düşünür müsünüz?

Zaman zaman düşünürüm, korkmakla korkmamak arasında gidip gelirim.

Ölümle hiç burun buruna geldiniz mi? “Tamam artık bu sefer gidiciyim” dediniz mi?

Tabii, yurtdışında Almanya’dan Hollanda’ya giderken trafik kazası geçirdim, araba takla atıp yolun diğer tarafına, geliş yoluna normal oturup durdu. İnanılmaz bir kazaydı ve hiçbir şey olmadı biliyor musun!

Ne hissetiniz o anda?

O anda uçtuğumu zannettim.

Ölümden sonraki yaşama inanıyor musunuz?

Kesinlikle.

Eski hayatlarınızda ne olduğunuzu biliyor musunuz peki? Herkes ya savaşçı ya da prensestir ya…

Kesin yabancı birisiydim, eski hayatımda asil birisi olduğumu düşünüyorum. Simyacı gibi, düşünür veya büyücü gibi bir insan olduğumu düşünüyorum.

Nerden böyle bir hisse kapıldınız?

Bilmiyorum. Ama iyi niyetli bir insandım öyle cadı gibi değil. Zaten hep elimde sihirli bir değnek olsa, güçlerim olsa da herşeyi değiştirsem diye düşünürüm.

Peki bundan sonraki hayatınızda ne olmak istersiniz?

Çok mutlu bir aile babası olabilirim. Yararlı bir insan olmak isterim, ama birşeyleri çözmüş, insanlara birtakım konularda destekler vermiş, bir şeyleri halletmiş bir insan gibi görmek isterim kendimi. Son derece rahat, mutlu ve mütevazi bir insan.

Geçirdiğiniz estetik ameliyatların altında yaşlanmayla birlikte gelen ölüm korkusu yatıyor olabilir mi biraz?

Yaşlanma korkusu var tabii ki. Sahnelerde olmasam belki yaptırmayabilirdim ama ben çok göz önünde olan bir insanım ve şov adamıyım. Türkiye’deki tek şov adamı benim. Şov adamı olduğum için estetiğin, güzelliğin ön planda olması gerektiğini düşünerek böyle bir şey yaptım.

Ölümsüzlüğün sırrı çözülmüş olsa, ölümsüz olmak ister miydiniz?

Hayır. Çünkü ölmeliyim ki ondan sonraki reenkarnasyona geçeyim.

“Her canlı ölümü tadacaktır” sözü ne hissettiriyor?

Ben Tanrı’ya ve mutlak gücüne çok inandığım için, mutlaka ben de bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Acı verici ama gerçek.

Eski bir röportajınızda “Benim de değerim Michael Jackson gibi öldükten sonra anlaşılacak” dediniz mi?

Evet, dedim. Çünkü çok değerli bir insan olduğumu, aslında insanlara bir misyon taşıdığımı düşünüyorum. 7’den 70’e çok insanın sevgisini kazandığımı düşünüyorum. Adamcağız geçen sene öldü, ölene kadar adamı yerden yere vurdular ama öldüksen sonra “vah vah Michael’sız kaldık” diye serzenişte bulundular.

Michael Jackson’la ilgili çocuk istismarını ortaya atan gazetecinin sonradan özür dilediğini, elinde deliller olmadan bunu iddia ettiğini itiraf ettiğini biliyor muydunuz?

Yaaa, çok kötü bir şey işte bu, yazık günah değil mi şimdi? O adam çok kendi başına yaşayan bir insandı, dünyada bütün kitleleri peşinden koşturdu, mutluluk verdi onlara, dans ettirdi, hayatı sevmeyi öğretti, gel gör ki onu yerin dibine soktular.

Siz kıymetinizin bilinmediğini mi düşünüyorsunuz?

Tabii, kıymetimin bilinmediğini düşünüyorum. Bende çok büyük bir enerji ve cevher var, bunları çıkaramıyorum. İnsanlar da bunun bende olduğunu biliyorlar ama müsaade etmiyorlar çünkü birtakım rantlar var.

Hiç tanımadığınız bir insanın ölüm döşeğindeki tek insan olsanız, ona söyleceğiniz son sözler ne olurdu?

Onu rahatlatmak için herşeyin daha iyi olacağını söylerdim, elini tutup enerji ve şefkat vermeye çalışırdım ki en azından tanımadığı birisinden enerji alırdı. Kendimde o enerjinin olduğuna inanıyorum.

Babanızı kaybettiğinizde yanında mıydınız?

Onda konuşamadım, sadece elini tuttum. Bana herşey için teşekkür etti, hani derler ya “senden Allah razı olsun” diye, öyle bir şey söyledi bana.

Sizin ölüm döşeğindeki son isteğiniz ne olurdu?

Hiç düşünmedim. Sevdiklerim yanımda olsa herhalde o iyi olur.

Hiç kendi cenazenizi hayal ettiniz mi?

Ediyorum. Nasıl sorular sordun sen bana!! (kahkaha atıyor)

Kalabalık bir cenaze olurdu herhalde değil mi?

Herhalde öyle olurdu, ben de onları görür müyüm diye düşünüyorum…

Öldükten sonra insanların sizi nasıl hatırlamasını istersiniz?

Sevgi dolu bir insan olduğumu, mutlaka öyle hatırlanmam gerektiğini, benim kalbimin çok büyük olduğunu, aslında çok güzel şeyler yaptığımı bilmelerini isterim kendimce.

İntihar konusunda ne düşünüyorsunuz?

Saçma sapan bir duygu mu.

Sizin hayalinizdeki cennet nasıl bir yer? Nahide gibi mi?

Yoook canımm! Benim hayalimdeki cennet huzurun olduğu, çirkin hiçbirşeyin olmadığı, taşında böceğinde kuşunda ağacında hiçbirşeyin çirkin olmadığı, insanların çok güzel, temiz ve saf olduğu bir cennet düşünüyorum.

İnsanın katil olabileceğini hissettiği anlardan birini hiç yaşadınız mı?

Evet, bir sene önce. İnanılmaz derecede kızdım çünkü bir insan senin hayatını bitirmeye çalışıyor, hatta bitirmek üzere, sen bunu görüyorsun ve soru soruyorsun ama cevabını alamıyorsun; “Hadi leen” diyor. O anda öyle bir şey yapabilirsin yani.

Ne zaman öleceğinizi bilmek ister miydiniz?

Hayır.

Az önce fal baktırıyordunuz, size “3 günlük ömürünüz kaldı” dedi diyelim, ne yaparsınız?

Herkese haber veririm, bütün sevdiklerimi toplayıp güzel bir yemek veririm, sonra da beklerim.

Uğrunda ölebileceğiniz bir şey var mı?

Huzur ve çok temiz bir sevgi.

“The Box” filmini size uyarlıyorum. Evinize bir kutu geliyor, düğmesine bastığınızda dünyanın bir yerinde hiç tanımadığınız bir kişi ölecek ama size de karşılığında arzu ettiğiniz sihirli güçlere sahip olacaksınız. Düğmeye basar mıydınız?

Ayyyy…. filmde ne olmuştu? Allah’ın verdiği canı Allah alır bence, birisini öldürmek kötü bir şey ya…

Ölüm hakkında hiç araştırmalar yaptınız mı, felsefi boyutuyla ilgilendiniz mi?

Yaptım ve düşündüm zaman zaman, ruhun nasıl bir yere gidiyor, sen cenazeni görüyor musun, insanları görüyor musun, sevdiklerinle her an beraber olabiliyor musun? Öyle olsa ve bir şey görsen düzeltmek için mücadele etmek isteyeceksin ama yapamayacaksın, nasıl bir şeydir bu, ne olacak? Bilemiyorum… çok cevapsız sorular.

Hayatın anlamı nedir?

Sana verilen değerleri, nimetleri, güzellikleri çok iyi kullanabilmek; yeteneğini, sevgini, aşkını, ilişkilerini çok iyi kullanabilmek. Hayatın anlamı bence bu. Eğer onları yaşarsan çok iyi yaşamış olursun.

Şunları yapmadan ölmek istemiyorum dediğiniz üç şey?

Kendi adıma birkaç tane şey yapmak istiyorum mesela okul gibi bir şeyler yapmak istiyorum, ben öldükten sonra en azından ismim anılsın, güzel şeyler bıraktı denilsin diye yapmak istediğim şeyler bunlar. Okulum olsun, faaliyetlerim, birtakım değerlerim olsun, bir yere gittiğim zaman benden bahsedilsin, şunu yaptı densin ve arkamdan dua okusun.

Nasıl öleceğinizi hiç düşündünüz mü?

Temiz ve uykudayken gitmek isterdim.

Ölüm meleği olsanız kimlerin canını alırdınız ilk olarak?

O kadar çok var ki!!

İsim verin!

Yok veremem!

Sahne hayatına ne kadar devam etmeyi düşünüyorsunuz?

Bir 10 sene daha gider herhalde. Ondan sonra daha sakin, daha seçici ve çok güzel işler yapmak istiyorum. Allah uzun ömür verirse.

Öldükten sonra organlarınızı bağışlamayı düşünüyor musunuz?

Sağlıklı organım varsa tabii neden olmasın?

Bununla ilgili bir şey yaptınız mı peki?

Bir kampanya kapsamında böyle bir başvuru yaptım galiba, öyle bir şey oldu.

Ölümle ilgili söylemek istediğiniz bir şer var mı?

Allah herkese güzel ölüm nasip etsin!